UZAKLARA GİTMEK
İçimizde ki fidan boyu üzüntüleri yok etmek için budar dururuz. Yeni filizlenmiş acılarımızı budadıkça, önceki acıların kuturlaştığını fark etmeyiz bile. Bir sabah uyandığımız da acılarımızı budaya- budaya, acıdan disipline edilmiş kocaman bir ağaç elde ettiğimizi görürüz. Acılarla içimizde yetiştirdiğimizi bir de dilek ağacı yaptık mı, değmeyin gitsin.
VE
Acılardan meydana gelmiş ağacınızın bağlanabilecek noktalarına kurdeleler bağlarsınız. Ağacınızın dibine oturur, gün batımı dilekler tutarsınız. Beklersiniz günlerce. Aylarca beklersiniz. Tükendiği zaman içinizdeki umutlar, hırsınızdan ağlarsınız. Gözyaşlarınız; kabul görmeyen dilekleriniz içindir. “Kaybedilen AŞK’ ların en başlardaki temiz haline dönmesi” için dilek tutmuş olabileceğiniz en büyük varsayımken, bunu bir siz biliriz, bir de sürekli kendinizi dinlediğiniz sahildeki ahşap banklar.
Bir gün gitmek gelir içinizden. Henüz içiniz de küsmüşlüğünüz tazeyken dünlere, cesaretinizi kaybetmeden gitmek istersiniz.. Gitmek istersiniz kendi içinizde bile ötelere. Ötelenmişliğin acılarını da toplar, bir gün gitmek istersiniz dönmek istemezcesine.
Öncelikle kilitli sandık açılır, bir döneme damgasını vurmuş Liseli yılların hatırası tozlanmış WALKMAN ‘ninize takılır gözleriniz. Resim ve mektup kutularınıza bakmaya cesaret edemezsiniz. Hayatla yüzleşmeniz gerekir. Sezen AKSU’ nun özenle paketlenmiş 90’ lı yıllar ait kasetlerini bulmak zor olmaz. Şimdi WALKMAN’ e birkaç adet pilde almak gereklidir. Ayıp olmasın diye yazlık evininize yakın Mahalle bakkalına gözükmeden market’e gitmeniz gereklidir.( Marketin Süperi-hiperi olması fark etmez, yeter ki Walkman’ı çalıştıracak kalibre de pil olsun ) Gereği neyse yapılır, zira uzaklara gidilecektir.
Gidişin motivasyonunu arttırmak için Walkman’ e Sezen AKSU’ ya ait kaset yerleştirilir. “Gidiyorum Bütün Aşklar Yüreğimde, Gidiyorum Kokun hala üzerimde “ şarkısı bulunur. ( Kusura bakmayın biraz yemek tarifi verir gibi oluyor ama ne yaparsınız ) Walkman fazla pil tüketmesin diye lise yıllarından kalma bir alışkanlıkla kalemle kaset aranan parça buluna değin ileri geri sarılır.( Lise yıllarında meteliğe kurşun attığımız için tüm okul haçlığımızı biriktirip Kız arkadaşımıza çiçek alabilmek , cafe masrafını ödeyebilmek için walkman’ e pil almak da zorlanırdık. Walkman’ nin pili hemen bitmesin diye kasetlerde dinlemek istediğimiz parçayı bulabilmek adına, kurşun ahşap 6 gen kalemle kaset’i tırnaklı devir makaralarından ileri geri elimizle sarardık. 6 köşeli kurşun kalem olması tavsiye edilir. 2HB kalemler var ya )
Artık vakit tamam, UZAKLARA gitmenin zamanı gelmiştir. Doğa yürüyüşü için alınan ayakkabılar çoktan giyilmiş, yol ele alınmıştır. Yaş otuz altı, yolu yarısı daha yeni geçilmiştir.( Cahit Sıtkı TARANCI’ yı saygıyla anıyoruz)
Bir anda kaldırım da bulursunuz kendinizi.Müstakil yazlık evlerin istinat duvarlarından caddeye taşmış güllerin dikenlerine takılır sırt çantanız. Güller sizi bırakmak istemez. Walkman’ ninizin kulakçığı kulağınızdayken sırt çantanıza pençesini geçirmiş gül dikenleri yüzünden çıkan cırt- cırt seslerini duymaz, fakat hissedersiniz. Ardınıza bir kerecik olsun dönmeye cesaretiniz yoktur. Bir ara AK DENİZ’in ılık suyunun kokusu gelir burnunuza. İrkilmeniz sahilde ki ahşap bankı görmenizden değil, caddeden karşıdan karşıya geçerken sizin görmediğiniz, fakat sizi gören ve size çarpmamak için sert firen yapan otomobildendir. Recep İVEDİK tipli şoför kafasının kapı camından çıkartıp avaz- avaz bağırır ; “ Aşıkmısın Nesin Be Kardeşim ” Zaten kırgın ve sinirlisinizdir, birde aptallığınıza sinir olursunuz. Adama dönüp” Bir Zamanlar Siz de Gözünüzün Ağrıdığı Durumlar Olmadı mı “diyemezsiniz. Çünkü Taksinin ön camından dışarıya çıkan yalnızca herifin kafası değil, Ferdi TAYFUR’ un yanık Çukurova çocuğu sesli “Sabah KAHVESİ” parçasıdır. Ne Walkman’ nın kulakçığı kalmıştır kulağınız da, neden walkman dinleme isteği. Tüm UZAKLARA GİTMEYE yönelik fikirler uçmuş gitmiş kafanızdan, büyü bozulmuştur. Gidememişsiniz, kalakalmışsınızdır şehrin orta yerinde. Üstelik camdan kafasının dışarıya çıkarmış olan yova ( Yörük Dilinde Candan Arkadaş demektir) lisede sürekli okuldan kaçıp taksi şoförü olmak isteyen 2916 Bestamin’ dir. Sizi sıcak asfalta kâğıt gibi yapıştırmadığına göre iyi taksi şoförü olduğu böylelikle anlaşılmıştır. Uzaklara gitme hazırlığı 2916 Bestamin yüzünden sürtünmesiz sabit bir hızla suya düşmüştür. Artık gidilecek yer bellidir.
Birinci plaj sokağında ki taşkent meyhanesi, ne zamandır uğranılmayan yerdir. Gidilip rakı içilerek eski Lise -Üniversite aşkları konuşulacaktır. O konuşulacaktır. İkinci tek den sonra Üniversite deki sınıf arkadaşı MUAF HAKKI cepten aranacaktır. ( Üniversite de biz sürekli ders çalışırken Hakkı birçok dersten muaf olduğu için adını Muaf Hakkı olarak değiştirilmiştik )
Ahhh birde Halit dayının tafraları olmasa, masanın tadı kaçmayacaktır. Neyse ki taş plaktan dinlenen Türk Sanat Müziği ortamı yumuşatacak, arada birde Bestami’ nin isteği üzerine Ferdi TAYFUR ‘ dan Fadime nin Düğününe gidilip gelinecektir. Rakının rengi koyulaştıkça, sohbeti de koyulaştıracaktır. Köfelik olunmadan, ortam terk edilecektir.
Ertesi sabah uyandığınız da UZAKLARA GİTME’ nin ötelendiğini, acılarınızın biraz daha örselendiğine tanık olursunuz. Başınızdaki ağrı son dubleden kaynaklanmış olsa da, son dublenin nedeni uzatmalı Aşkınızdır aslında. ASLI kendisine sunulan sevginin biraz daha uzatıldığının dahi farkında değildir.ASLI aslında kendisine aşık olunduğunun dahi farkında değildir, giden gün batımlarında….
WALKMAN ( İlk olarak piyasaya çıktığında kişisel müzik dinleme aparatı olarak bir "KİŞİSELLİK- ÖZGÜRLÜK" simgesiydi. Toplumun hemen hemen her kesiminde birden tutulan, seksenli-doksanlı yıllara damgasını vuran dönemin vazgeçilmezi bireysel müzik dinleme aygıtıdır)